Yükseklik korkusu, genellikle düşmekten korkma ya da boşluktan tedirgin olma diye bilinir.
Ama tam da böyle değildir. Bu, esasında bir denge sorunudur.
İnsanın dengesi birkaç unsur tarafından belirlenir. Görme, dokunma ve duyma. Olağan hareketler sırasında, bütün bu unsurlar kesişir...
Ama olağan dışı bir harekette, değişik sinirler tarafından bu hareketle ilgili olarak beyne yollanan bilgiler çelişki yaratır. Beyin bunları yorumlamakta zorlanır. Deyim yerindeyse beynin "kafasi karışır".
İşte insan çok yüksek bir yerde durduğu zaman, böyle bir karışıklık meydana gelir.
Aşağı bakan göz, yerin uzaklığını saptayamaz ve beyne kesin bilgi yollayamaz. Halbuki, ayaklar sert bir şeyin üstünde durdukları için "yere dokunuyorum" mesajını verir. Bu iki farklı bilgi beyinde çelişki yaratır ve beyin, vücudun pozisyonunu netleştiremez
Herkese Teşekkürler :)
En Çok Okunanlar
-
Trafik denetlemelerinde yapılan alkol testinden ağza atılacak bir şekerle veya sakızla kurtulmak mümkün değildir. Alkol aldığımızda veya sar...
-
Çocukların hayal gücünü geliştiren, onlara değerler öğreten ve uyku öncesi huzur veren masallar yüzyıllardır hayatımızda. İnternette masal...
-
Bilimsel olarak Musca domestica denilen karasinekler, insan populasyonun bir parçası olarak tüm dünyaya yayılmış türlerdendir. Gübrelik yerl...
-
Dört temel doğa kuvvetinden atom altı ölçeklerde etkileşen üçünü (şiddetli çekirdek kuvveti = atom çekirdeklerini oluşturan parçacıkları bir...
-
Pillerin insan sağlığına ve çevreye çok büyük zararları vardır. Piller cıva, kadmiyum, kurşun, çinko, mangan, lityum, demir, nikel, kobalt v...

0 Yorum:
Yorum Gönder